Ay Madencilik Şirketleri

Günümüz teknolojisi ile uzaya gitmek ve geri gelmek çok kolay bir şey olmadığı için, uzay madenciliği de günlük hayatımızda alışık olduğumuz bir terim değil. Uzay görevleri gerçekleştiren ülkeler, uzayda yer alan gezegenleri keşfetmenin heyecanını geride bıraktıktan sonra artık maddi olarak düşünmeye başladı.  Bu noktada gök cisimlerindeki değerli madenleri çıkartarak dünyaya getirmek isteyen onlarca özel uzay şirketleri kuruldu.

NASA, Mars üzerinde özenle durmaya devam ederken, uzay araştırmalarındaki herkesin Ay’a gitmek istediği açıkça görülüyor.  Şu an Mars’a ulaşmaya çalışan birkaç grup var ve Ay’a  da ulaşmaya çalışan birkaç grup var. Mars One geçtiğimiz zamanlarda SpaceX, Mars’ın kolonizasyonunu uzun vadeli hedefi olarak belirtti. Ay görevi için de çok sayıda küçük grup var. , Google Lunar X, Shackleton Energy Corp ve OpenLuna gibi sayısız grup var. Farklı uzay ajansları, tarih boyunca farklı zamanlarda bir hedefi veya ötekini seçmek için bir ileri bir geri gitti ve bu, bilim ve teknoloji kadar bir siyaset meselesidir.



Günlük hayatta kullandığımız her teknolojik makine ve cihazın üretiminde altın, gümüş, kobalt, manganez, molibden, demir, nikel, osmiyum, paladyum, platin, renyum, rodyum, rutenyum, tungsten ve nadir toprak elementleri gibi Dünya’da nadir bulunan maddeler kullanıldığı için gelecekte pek çok endüstride ham madde sıkıntısı yaşanma ihtimali var. Bu sorunun çözümlerinden biri Dünya’da nadir bulunan maddeleri uzaydan getirmektir. Mesela Ay yüzeyinin altında yaklaşık 1,6 milyar ton maden rezervi var olduğu tahmin ediliyor.

Uzay madenciliği hem akademik hem de ticari anlamda çok önemlidir. Bunu biraz daha anlaşılabilmesi için açıklamak gerekirse, SSCB tarafından gönderilen bir uzay mekiğinin Ay’dan getirdiği ve sadece 0,2 gram ağırlığındaki 3 kaya parçası 1993’te 442.500$’dan satılmıştı. Kısacası uzayda bizi bekleyen çok sonsuz büyüklükte kaynak var.

Peki bu madencilik görevleri hangi madenler için yapılacak diye soraracak olursanız, daha önce Ay’dan Dünya’ya getirilen taşlar üzerinde yapılan çalışmalar da ( bu taşlar Dünyaya Apollo görevleri ile getirilmişti), metalik cevherlerin olduğu görülmüştü bunlar; (Al²O³) Alüminyum,magnezyum oksit,demir oksit,titanyum dioksit ve sodyum oksit içeren ay taşları bulunuyor. Ancak ay madenciliğinin bu kadar önemli olmasınının ana nedeni  MIT’de de bahsedilen ve  Ay’da çok yüksek oranda bulunan. Heliyum-3 yeni nesil nükleer enerji için yakıt olarak düşünülüyor.

21. yüzyıl nasıl bilişim teknolojileri çağı olduysa, 22. yüzyıl uzay madenciliği dönemi olacaktır. Bildiğiniz üzere ABD savaş denizaltıları nükleer enerji ile çalışıyor. Hidrojen yakıtlı bir uzay maden gemisi yapılabilir.  Aynı Güney ve Kuzey Amerika’nın keşfi gibi, yeni bir umut, yeni fırsatlar açılacağı için Dünya’nın büyük bir kısmı bu sektöre yüklenecektir.

Helyum 3 dünyada, ülkemizin popüler bor mineralleri efsanesi gibi algılanıyor  ancak helyum izotopunun nükleer enerji için anlamı büyüktür.

Uzay yolculuklarında Helyum 3’ün yakıt olarak kullanılabileceği ve bu sayede füzyon motorlarına sınırsız enerji sağlanarak katedemediğimiz mesafelere yolculuk yapabileceğimiz ön görülmektedir.  Rus uzay ajansı Roscosmos’un araştırmalarına göre, dünyanın enerji ihtiyacı sadece bir ton Helyum 3 ile 10 bin yıl boyunca karşılanabilir.



Dünya dışında madencilik yapma fikri ilk ortaya atıldığından beridir sadece bilim kurgudan aşina olduğumuz, gerçek hayatta ise yakın zamana kadar hep ciddiye alınmayan bir konu olmuştur. Burada yazdığımız madencilik işlemlerinin gerçekleşmesi için henüz bilimsel ve teknolojik açıdan alınması gereken çok yol var.

Uzay madenciliği başlangıçta kendi maliyetini çıkartabilecek gibi görünmüyor ancak önümüzdeki 100 yıl içinde uzayda maddi olarak yararlanamadığımız çok fazla gezegen kalmayacağından emin olabiliriz.

Uzay madenciliği şirketlerinin dünyada nadir bulunan madenleri Ay’dan getirmesi halinde, dünyadaki ekonomik sistemlerde önemli  muazzam değişimlerin olması bekleniyor.